MEŞENİN DOĞUMU KOLYE

 19:45 - Meşenin Doğumu’ndan yaklaşık bir saat öncesi

Çisiltili yağmur

'Bozaaaaaaa' sesi yankılanıyor sokakta

Son soğuklarla birlikte bozacı kalan zamanı kovalıyor belli ki,

Camı açıyorum, sesle birlikte hava girsin diye

Yankı bir süre devam edip uzaklaşıyor

Hemen ardından

Pencerenin önünden bir kadın ve çocuk geçiyor

Çocuk ellerini ağzının iki yanına dayamış ince sesiyle muhtemelen az önce karşılaştığı bozacıya öykünüp 'bozaaa' diye bağırıp etrafına bakınıyor,

Kadın çocuğa söyleniyor bağırıp durma yeter diye

Çocuk devam ediyor oyununa, hiç bozmadan,

Göz göze geliyoruz

Gülümsüyorum, 

Bana bakıp 'bozaaa' demeye devam ediyor,

Kadın çocuğu çekiştirmese bir bardak boza isteyeceğim küçük bir oyuna dahil olacağım

Olmuyor,

Uzaklaşıyorlar,

Mutfak masasına dönüp drama sınavına çalışmaya devam edeyim diyorum,

Açtığım sayfada dramatik oyun yazıyor: Oynayanların keşfettikleri ve çevrelerindeki karakterleri, hareketleri taklit ederek özgür bir ortamda oynanan oyundur...

Ne biçim bir tesadüf bu böyle diye geçiriyorum içimden, aklımı pek veremiyorum derse, gidecek yer arıyor çünkü benim akıl

Mutfak masasından salondaki masaya transfer oluyorum meşe palamudu şapkası geliyor elime, kozalak dişleri, tavşan elmaları, okaliptüsler sıralanıyor...

Meşenin Doğumu oluşurken aklıma düşüyor yine çocukluk

Bu toplayıcılık nereden geliyordu, çocukluk muydu yoksa?